8.11.08
ingilizler çirkinleşiyor!!!!!
tabi ercan tanerin sesiyle olaydı ... İngiltere kaptanı Steven Gerrard damarlarında dolaşan kana boyun eğdi galiba Atletico Madrid maçında. TAbi çok konuşuldu. Ama biz hani bizim medyayı suçlarız ya "üç büyüklerin başına gelmedikten sonra dokunmayan yılan bin yaşasın" mantığıyla hiç bişeyin konuşulmaması hakkında. Aynısı tüm dünyada oldu işte. Sanki Gerrard'ın ilk vakası . Neyse.Aşağıdaki videoda Gerrard'ın "kendini atanlar" hakkında sözleri ve dalgıçlık becerileri üzerine bayağı bi bilgi var. iyi seyirler
Enrique Cerezo - Steven Gerrard
29.10.08
Arsene Wenger (Premier lig farkı )
30.9.08
Euro 2016-- 24
Avrupa Şampiyonası finallerinde 1980 öncesi 4 takım , 1980'de 8 takım , 1996'da 16 takım , 2016'da 24 takım . Buna bölücü emperyalizmin futbola katkısı derler . Sovyetler birliği 15'e , Yugoslavya 7'ye bölündü . Çekoslovakya da 2 ye . Al sana 21 ekstra takım(Kaçı uefa üyesi ?) ... Gerçi Almanya'nın birleşmesiyle bir darbe aldı ya avrupa futbolu!?
Flair
Championship Manager serisini sözlükle oynayan Türk gencinin içinde uhdedir bu Flair Skilli . Çünkü tam karşılığı yoktur hız gibi kafa vurma gibi . Anlamı kabaca yaptığı işi orjinal ,ilginç ve stil sahibi bir şekilde yapmak gibi bir şeydir . Bu skill'i düşük olan oyuncu dümdüz ruhsuz odun tabir edilen türdendir . Takımınız için oynasa dahi kalbinizi ısıtmaz. FlyingDutchman ın bu yazısını görünce yazasım geldi bunları ...
28.9.08
Spor vs Oyun
Rafinha , Brezilya milli takımıyla olimpiyatlara katıldığı için Schalke yönetimi 700 bin euro ceza kesti ! Tek sebebi de Schalke'nin buna hakkı olması .
Olimpiyatlara katılması suç olan sporcu gördünüz mü ?
Rafinha sporcu mu? Futbol spor mu ?
25.9.08
Mario Balotelli
Lancia Delta
The Mourinho Effect
20.9.08
Daniel AAAAMOOOKACHI--KACHI
- 1986 Kaduna United
- 1989 Ranchers Bees
- 1990 Ranchers Bees
- 1990-91 Club Brugge (3/0)
- 1991-92 Club Brugge (26/12)
- 1992-93 Club Brugge (23/9)
- 1993-94 Club Brugge (28/14)
- 1994-95 Club Brugge (1/0)
- 1994-95 Everton (18/4)
- 1995-96 Everton (25/6)
- 1996-97 Beşiktaş (30/7)
- 1997-98 Beşiktaş (27/8)
- 1998-99 Beşiktaş (20/4)
- 2005 Nasarawa United F.C. (?/?)
19.9.08
Arsenal 49 : The Complete Unbeaten Record
Arsenal 2003-2004 sezonunda , bir daha kırılmak bir yana yanına bile yaklaşılamayacağına inandığım bir rekor kırdı . Harika bir futbol oynamışlardı . Ligi namağlup şampiyon bitirmekle kalmayıp bu seriyi 49 sayıya çıkardılar (Gerçi bu serinin diğer sezona sarkan bölümünde , seriyi bozmamak adına alınan beraberlikler o seneki şampiyonluğa mal olmuştu) . Bugün onların oynadığı oyuna "Arsenal futbolu" diyebiliriz . Futbolu seven herkesin izlemesini istediğim bir DVD. Linkler konunun sonunda... (Highbury'deki maçlarda kamera açısına dikkat!!!!)
Chairman: Peter D. Hill-Wood
Physiotherapist: Gary Lewin
Manager: Arsene Wenger
Assistant Manager: Pat Rice
Goalkeepers
33 Graham Stack, 1 Jens Lehmann(from 07/25/2003), 24 Rami Shaaban, 13 Stuart James Taylor
Defenders
22 Gael Clichy, 12 Bisan Etame Mayer Lauren, 18 Pascal Cygan, 23 Sol Campbell, 20 Philippe Senderos, 3 Ashley Cole, 5 Martin Keown
Midfielders
7 Robert Pires, Justin Hoyte, 19 Aparecido Gilberto Silva, 17 Eduardo Cesar Daude Gaspar Edu, 4 Patrick Vieira, 28 Kolo Toure, 8 Fredrik Ljungberg, 15 Raymond Parlour
Forwards
14 Thierry Henry, 11 Sylvain Wiltord, 25 Nwankwo Kanu, 30 Jeremie Aliadiere, 10 Dennis Nicolaas Bergkamp
http://rapidshare.com/files/52145747/Arsenal.Unbeaten.Record.part1.rar
http://rapidshare.com/files/52153647/Arsenal.Unbeaten.Record.part2.rar
http://rapidshare.com/files/52159941/Arsenal.Unbeaten.Record.part3.rar
http://rapidshare.com/files/52165895/Arsenal.Unbeaten.Record.part4.rar
http://rapidshare.com/files/52171566/Arsenal.Unbeaten.Record.part5.rar
http://rapidshare.com/files/52177297/Arsenal.Unbeaten.Record.part6.rar
http://rapidshare.com/files/52184094/Arsenal.Unbeaten.Record.part7.rar
http://rapidshare.com/files/52184255/Arsenal.Unbeaten.Record.part8.rar
18.9.08
Çocuktan al haberi
Burak Yılmaz . Yetenekli oyuncu . Bu yüzden ikinci bir şans için fenerbahçe'de. Takımda yeni olmasına rağmen bir şeyi o da farketmiş ve NTVspor'a konuşuyor : " Şampiyonlar Ligi maçlarına olan konsantrasyon bambaşka." . Konsantrasyon güzel şey .
Selçuk Yula. Eski forvet. Fenerbahçe yorumcusu. Konuştuğu programda konu bu konsantrasyona geldiğinde , "normaldir. Avrupa maçına daha iyi konsantre olur futbolcu. bundan doğal bi şey yok" diyor. Diğer yorumcularsa Sadece avrupa maçlarında vitrin için savaşıp diğer maçlarda seren ve "yayan" futbolcuların ihanet ettiğini savunuyor.
Fenerbahçe . Şampiyonlar liginde çeyrek final oynadığı , yarı final kapısını Peter Cech'in can havliyle kapattığı sezonda , Leverkusen'den 5 yiyen Galatasaray'a kaptırıyor Şampiyonluğu . Tek sebebi , Avrupa maçları ertesi oynanan tüm lig maçlarında puan kaybetmesi . Yani vitrinden gelip annesinin liginde yayanların ödemesi gereken bir fatura . Faturayı ödeyen kim ? Arthur Zico . Faturayı Zico'ya kesen kim ? Selçuk Yula ve arkadaşları :" iyi hoş ama disiplini az." Ne bu lan ? işkembe mi ?
Selçuk Yula. Burak Yılmaz . Arthur Zico
Fosforlu cevriye
17.9.08
60 / 4 = 15
Ertem Şener'in dediğine göre Yossi Benayoun 11 yaşında futbola başladığında antrenmana gitmek için babasıyla beraber her gün 60 km yürüyormuş. ortalama yürüyüş hızından yaptığımız hesapta günde 15 saatini yolda geçirdiğini görüyoruz küçük Yossi'nin... geri kalan 9 saat de antrenmandır herhalde
Yeter artık Ertem Şener. Git kavşaklarda insanları uyar ışıklar konusunda , ya da git Huzurevlerini ziyaret et , ya da git yaşlıları karşıdan karşıya geçir...bilmiyorum. git bi işe yara allah aşkına..Bırak bu saçma sapan detaya girme işlerini..bırak artık memleket kurtaran dedelerin dedikodularına malzeme olacak bilgileri zorla bize aktarmayı..
Dirk Kuyt'un babası balıkçıymış..aman ne ilginç. Sanki babası balıkçı olan başka futbolcu yok. Babası başbakan olsa anlarım da...
ziani pozisyonu ziyan etmiş...
Skrtel spora buz hokeyiyle başlamış...
Robbie Keane in adı robert david keane miş...
yeter yahu!
16.9.08
Vuslat - Geç de olsa En Genç
14.9.08
What a comeback!
Bu hafta geri dönüşler haftası oldu . İnanılır gibi değil. Alt yazılardan maç sonuçlarını takip ederken bile insanın gözüne çarptı . Benim ayıkladığım 16 maç . Lyon ve Dortmunt'unkiler en önemlileri herhal.(top yuvarlaktır , en azından bizimkiler)
ManCity - Chelsea 1-0 dan 1-3
WBA- WestHam 1-0 dan 1-2 , 1-2 den 3-2
Portsmouth - middlesborough 0-1 den 2-1
Liverpool - ManUtd 0-1 den 2-1
palermo - roma 0-1 den 3-1
inter - catania 0-1 den 2-1
Sevilla - Gijon 0-2 den 3-2 , 3-2 den 3-3 , 3-3 den 4-3
Lyon - Nice 0-2 den 3-2 ( 90. dk penaltı)
hertha berlin - wolfsburg 0-1 den 2-1 , 2-1 den 2-2
dortmund - schalke 0-3 den 3-3 (dk 89 penaltı)
hamburg - leverkusen 0-2 den 3-2
heerenven - heracles 2-0 dan 2-2
Hacettepe - Fbahçe 0-1 den 2-1
stoke C - Everton 0-2 den 2-2 , 2-2 den 2-3
napoli - fiorentina 0-1 den 2-1
istanbul BB - ankara spor 1-0 dan 1-2
8.9.08
Hayalkırıklığı
4.9.08
Napoli
2.9.08
Berbatov ManU'da
37.5 milyon euro . Çok doğru bir transfer yaptı Alex Ferguson . ( Fiyata gelince , Artık Premier ligdeki iki takımın kendi aralarındaki transferlerde bu rakamlar hep görülüyor. Çünkü Alıcı zengin , satıcınınsa karnı tok. ) ManU 'nun oyun taktiği değişir bana kalırsa .
Gelelim resimdeki "bu Berbatov değil ki yav" kişisine. Fotoğraftaki isim Frazier Campbell . Tottenham'ın sitesindeki haberde Berbatov'un değil onun resmi var. ManUdan kiralık olarak bir sezonluğuna Spurs a geldi . Geçen seneyi , bu sene premier lige çıkan Hull City de 34 maçta 15 gol atarak geçirdi . Ama Tottenham böyle genç bir yeteneği neden kiralasın anlamadım . Büyük ihtimalle özel bir madde vardır açıklanmayan sözleşmede. Yoksa Tottenham'ın Manu'ya oyuncu yetiştireceğini sanmıyorum şahsen .
Robinho ManCity de
6.8.08
FUTBOLO BEİSBOLO KLUBAS KAUNAS
Şampiyonlar liginin gediklilerinden Glasgow Rangers bu sene kupada yok. Müsebbibi de bu takımdır . Litvanya takımı Kaunas . Beyzbol ve futbol takımı . İlginç Elbette . Daha dramatik olansa bu kulübün sponsoru olan bankanın sahibinin , İskoçya'nın üçüncü büyüğü Hearts'ın da sahibi olması . ( Hearts'ın kadrosunda Kaunas'tan kiralanmış 5 oyuncu var)
1.8.08
Amaury Bischoff
16.6.08
Yunanistan-italya gibi kupa alacağına ...
Maç öncesi yorumları izliyorum NTV sporda . 2 yeni yetme yorumcu Hakan ve Sergen göbek atıyor Çeklerin kadrosunu görünce. Mert Aydın gene garip çekingen liseli tavırlarıyla rakamlarla açıyor ufkumuzu . Ercan Taner de bağlıyor konu ve konukları yeri geldiğinde. Hakan Ünsal klişelerle ve yapma ağızlarla insanı nefret ettiriyor futboldan ve kendinden . Sergen Harika . Tek politik cevap çıkmıyor ağzından . Daha önce de bahsetmiştim Sergen'in yorumculuğundan. Neyse... geçelim maç öncesi yorumlara.
Hakan ünsal çok mutlu kadrodan , Koller'i görünce diyor ki " işte şimdi bir adım önde olduğumuzu söyleyebilirim . Koller bitmiş bir oyuncu. İsviçre maçında hiç bir varlık gösteremedi. Baros sa Portekiz defansını hallaç pamuğu gibi attı. Fakat defansif bir kadro . Gol yersek her şey biter . " ve ekliyor : " Fatih Terim'e Çek lerin kadrosunu çıkarma hakkı verseler bu kadroyu çıkartırdı . " Sergen de Hakan ünsal'ın sözlerinin altına imza atan açıklamalar yapıyor . Ben artık bir şey demiyorum .
Felaket bir ilk yarıydı özetle. Aurelio bir tane bile topu ileri atamadı . yana,geriye,yana,geriye ... Köylü kurnazı gibi adam yahu ; ben kaptıracağıma servet kaptırsın diyor . Hakem bir faciaydı . İlk on dakikada iki ön liberonun elini ayağını bağladı sarı kartlarla .Kontra ataklarımızı kesen çekleri de görmezden geldi kart konusunda. Yediğimiz ikinci golde emrelerin değiştirilmemesinde suç hakemin mi yoksa dördüncü hakemin mi bilmiyorum . Ama maçı döndüren iki şey varsa biri de budur... Moral konusu dünya üzerinde hiç bir takımı bizi etkilediği oranda etkilemiyor. Bu hakem hatası biz seyircileri iyice öldürse de , o sahadaki 11 delikanlı tam tersine hırslandı . Fakat , Fatih Terim hatasından dönüp Hamit'i orta sahaya çekmeseydi gene de sonuç hüsran olurdu.
Nihat maç öncesi " Dünyanın en iyi kalecisi de gol yer. ne var ki arkadaş" demişti. Nihat'ın ilk golünde Cech gerçekten golü "yedi". İkincisini Nihat attı diyebiliriz. Kaleci kalede olsa gene goldü o vuruş .Zaten ikinci golden sonra bildiğim tek bir şey vardı , maçın 3-2 olacağı .
Bütün dünya bizi konuştu dün akşam . Herkes memnun. Arda memnun. Hamit memnun . Ama birileri de Hamit 70 dakika niye sağ bek oynadı diye sormalı artık Fatih Terim'e . Sormalı Aurelio'nun hücumda takımı eksik oynatma hakkını...Ve kimse bana Semih'i çıkartmanın yanlış olmadığını söylemesin , sırf Cech topu elinden kaçırdı da bu zaferi kazandık diye . Arda Türk milletine bir lütuftur . Bizim dinazorlar şimardı falan diyerek bitiremedi Ardayı. Hülya avşar mı şımarsın arkadaş! Colin kazım çok kötüydü . Sırıtması da tansiyonumuza 10 puan daha yazıyor sinirden . Gökhan cam'ın bir turnavada kadroya alınması da hesap sorulacak bir şeydir. Bu adam 1 maç oynuyor 5 maç sakat. Nasıl bir turnuvada kadroda yer bulabiliyor ?? Finale çıksak dahi 2 maç oynayamaz zaten . Neyse... Tarih yazdın mı keyfini çıkartıcaksın . Bundan sonra milli takım ne yaparsa yapsın bu sevinci gölgeleyemez heralde. Futbolun gözel bir oyun olduğunu hatırlattılar bize. İstemem Yunanistan'ın İtalya'nın Çanakkale kupasını .
13.6.08
Selçuk Yula euro 2008
8.6.08
Portekiz 2-0 Türkiye
Arda savunma yapmayınca "takımı 10 kişi oynatıyor" deniyor. Aurelio da hücumda takımı 10 kişi oynatıyor o zaman ! yana pas , geriye pas , yana pas , geriye pas.... Yediğimiz ilk gölünde müsebbibi Servet değil , bütün maç boyunca Servet ve Gökhan Zan'ın yerine o topu alıp da Emre'ye ya da bir şekilde oyuna sok(a)mayan Aurelio'dur. Devamında Ronaldo , Ortadaki Pepe'ye topu verdiğinde kötü şeyler geldi aklıma. Ve Defansın göbeği Pepe , bizimkiler ayağındaki topu oyuna sokamazken , 6 kişinin arasına dalıp verkaç yaparak gol attı.
Maç boyunca üç şut çektik . Hamit sol ayakla , emre sağ ayakla , Emre Aşık bomboş pozisyonda kafayla ... Emre Aşık'ın milli takımda ne işi var anlamak mümkün değil . (Kadroların açıklandığı hafta çok meşgul olduğum için kadro seçimi hakkında bişeyler yazamadım). Evra'sız bir Ronaldo çok fazla dağıtamadı ortalığı . Bir kere Hamit'i teketekte geçip Volkan'ın üstüne yuvarladı topu.
İyi savunma yapar gibi gözüktük fakat gole kadar direkten dönen 2 top vardı . Golden sonra da bir . İlk yarıda Portekiz'in topa sahip olma oranı Türkiye'nin 2 katı . İkinci yarıda da buna yakın bir durum . Yani yaklaşık 60 dakika bizle beraber Portekiz'i seyretti Türko lar . Yediğimiz ikinci golün aynısını maçın ortalarında da yiyebilirdik . 4 tane 60 metrelik çapraz pas izledik Portekizden , ki en son ne zaman bir maçta 2 tanesini izlediğimi hatırlamıyorum .
Bunlar yetmezmiş gibi bir de Ömer Üründül!
1.6.08
24.5.08
Ertem Şener ve İlker Yasin
Böylelerini Lâl et ya râb! Bu ikilinin elindeki "kim kaç metre koştu" istatistikleri , teröristlerin eline geçmiş nükleer bomba kadar tehlikeli . Tüm dünyada Dünya kupası finalinden sonraki en değerli maçı katlettiler , her zamanki gibi ... İnanılmaz benzetme çabaları içinde kıvrınan Ertem Şener ne diyeceğini şaşırdı maç boyunca . Bu benzetmeleri önünde kağıda not almadıysa ben de insan değilim !
"Yüksek Alman Teknolojisinin ürün Ballack""kanatsız uçabilen tek yaratık Ronaldo" Fakat maçın başında İlker Yasin çok tersledi Ertem Şener'i . Şöyle ki :
Ertem Şener : " Bu maça Rus sermayesi ile Amerikan sermayesinin mücadelesi diyebilir miyiz hocam ?"
İlker Yasin : "yo hayır , diyemeyiz. Önemli olan takımlar ."
Ertem Şener : "Ronaldo için kanatsız uçabilen tek yaratık diyebilir miyiz hocam ? "
İlker Yasin : "Yo hayır sanmıyorum. Sonuçta Premier Ligde 4 kişi 11 saniyenin altında koşuyor 100 metreyi."
İlker Yasin : "Rooney gücün sembolü. Tevez güçsüz olduğu için baskı yiyince topu kaptırıyor ."
Maçın sonundaysa binbir yıkama yağlamayla Ertem Şener Ulu hocasına ikram etti Penaltıları .
22.5.08
Mayıs 2008 İkinci meyve
Güzel bir final oldu . Hatırlanacak cinsten.Maç gole kadar oynanmadı . Golden sonra ManU nun saldırmaya aynen devam etmesi çok güzeldi . Lampard'ın attığı golse şans eseri sayılır. Zaten Lampard'ı da gol dışında göremedik . Başka bir teknik direktör Scholes'un yerine Giggs'i alsa döverlerdi herhalde . Maçı Star'dan izledik evet. O yüzden hepimiz yatağımızda dönüp durduk uyuyamadık " essien sağ bek mi daha iyi yoksa orta sahada mı? " diye diye. Ayrı bir post konusu . Asker-polis le taraftarın forma değişikliğini çok iyi yakaladı reji . Ronaldo herkesin ağzını sulandıran yeteneklere sahip olsa da kendinden çıktığını bildiği halde her taca ve kornere yalan yere yalvarırsa saygı kazanması çok zor. Makalele'nin savaşı da görülmeye değerdi . Scholes ve Joe Cole çok iyiydi. Evra-Ronaldo ikilisinin karşısındaki ikiliye allah başka dert vermesin . Allah bu koşu rakamlarını verenlerin de tepesinden baksın !
Drogba kırmızı kartı görmeseydi kupa Chelsea'nindi . Penaltılarda 12 de 11 yaptım . Tek hatam Lampard . C.Ronaldo'nun kaçırması Allahın emriydi (Hagi,Roberto Baggio). Anelka'nın kaçırması bana ancak mutluluk verdi . Terry bir defans oyuncusu olarak ortaya allah ne verdiyse abanmalıydı . İlk 4 penaltı ters köşeydi . Cech iki kere maçı çevirdi ama penaltılarda yetemedi .
Kupa töreni harikaydı . ManU Chelsea'yi alkış koridoruyla uğurladı gümüş madalyaya .
Sana bu kupa çok yakışıyor Sir Alex Ferguson !
21.5.08
16.5.08
Heyecan Verici bir olay
-------------------------------------------------------------------------------------------------
'20 yaşında olsam 3 gün durmazdım'
NTV Spor'da Spornet programına katılan Sergen Yalçın Türk futbolunu değerlendirdi. Alex neden sıkıntı yaratır? Delgado kimi kandırıyor? Çalıştığı en iyi hoca kim? Avrupa'da kime hayranlık duyuyor?
Sergen, futbol kariyerinde attığı en değerli golün, 2002-03 sezonunda Beşiktaş'ın şampiyonluğunu ilan ettiği maçta Galatasaray'a attığı gol olduğunu söyledi. |
NTV Spor'da yayınlanan SPORNET programında,
Sergen Yalçın, üç büyüklerden, yabancı futbolculara, çalıştığı teknik adamlardan, Bank Asya Birinci Ligi'nde geçirdiği günlere kadar çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Söze faal futbol yaşamına nokta koyduğunu belirterek başlayan Sergen Yalçın, "Bana ters gelen bazı olaylar olduğu için futbolu bırakmak zorunda kaldım. Haksızlıklara tahammül edemiyorum, benim yapım böyle. Bu yüzden futbolu bıraktım. Kalbim play-off'ta Eskişehirspor'la beraber. Takım arkadaşlarımı seviyorum. Muhteşem bir taraftarı var. Eskşehirspor'un Turkcell Süper Lig'de olması lazım. Bunu hak ediyorlar" diye konuştu.
Bank Asya Birinci Ligi'nde oynamanın zorluğuna da dikkat çeken Sergen, "Şartlar kötü. Ben hep etrafımda iyi oyuncuların oynamasına alışmışım. Topu verdiğimde, geri alabileceğim oyuncularla oynamaya alışmışım. Bank Asya Ligi'nde Tümer, İlhan, Tayfur, Giunti gibi oyuncular bulamazsın. O ligin kalitesi belli. Bir önceki sene İkinci Lig B Kategorisi'nde bu kadar zorlanmadım" dedi.
"GALATASARAY'IN KALECİYE VE SAVUNMACIYA İHTİYACI VAR"
Şampiyon Galatasaray'da kalecilerin kendisine güven vermediğini ifade eden Sergen Yalçın, gelecek sezon Avrupa'da başarı için kale ve savunmaya takviye yapılması gerektiğini savundu.
Galatasaray'ın Türkiye'de bu kaleciler ve bu savunmacılarla yine başarı yakalayabileceğini ifade eden Sergen, "Galatasaray bu kadrosuyla seneye de Türkiye'de şampiyon olabilir. Çünkü Türkiye'nin şartları belli. Rakipleriniz zaten Anadolu takımları, hücum gücü az olan takımlar. Ama Avrupa'ya çıktığın zaman işler değişiyor. Bir Leverkusen maçına çıkıyorsun, Avrupa'nın 3. sınıf takımı, oynanan maç ortada. Fenerbahçe takımına iyi diyoruz, o bile belli bir yere kadar gelebiliyor. Bu şekilde daha yukarıya gitmesi de mümkün değil. Çok daha iyi transferler yapması lazım. Avrupa'da başarılı olmak kolay değil" diye konuştu.
"KENDİMDEN BİLİYORUM, ALEX SIKINTI YARATIR"
Sergen Yalçın, lig ikincisi Fenerbahçe'de ise Alex'in çok iyi bir futbolcu olmasına karşın, sıkıntılar yarattığına dikkat çekti.
Sarı-lacivertli takımın öncelikle hava hakimiyeti olan bir santrfor alması gerektiğini savunan Sergen, "Fenerbahçe'ye santrfor şart. Hava hakimiyeti olan bir oyuncu lazım. Bir defa Alex'in varsa, oyun düzeninde sıkıntı yaşarsın. Bu bir gerçek. 4-4-2 desen, 4-4-2 oynayamıyorsun. Çünkü Alex'i orta sahaya koysan, orta sahada sıkıntı yaşıyorsun. Hücuma koysan, bu sefer hücumda sıkıntı yaşıyorsun. Alex olduğu zaman Fenerbahçe sıkıntı yaşar. Avrupa'da sıkıntı daha da büyük. Ben kendimden biliyorum, bizim gibi oyuncularla sabit 4-4-2 oynayamazsın. Mümkün değil. Ya orta sahayı üçleyip beni forvet arkası oynatacaksın, ya da dört orta saha oynatıp, beni forvetin yanına koyacaksın. Sonuçta ben sırtım dönük oynayamam, Alex de oynayamaz. Bu yüzden Alex ile Avrupa'da sıkıntı yaşamak doğal" diye konuştu.
"DELGADO TRİBÜNLERİ KANDIRIYOR"
Sergen Yalçın, Beşiktaş'ın Arjantinli futbolcusu Delgado ile ilgili bir soruya da, "Delgado yetenekli bir oyuncu. Ancak biraz tribünleri kandırıyor gibi geldi bana. Sürekli yan pas yapıyor. O bölgede oynayan oyuncunun iş bitirmesi lazım. Kasımpaşa'ya gol atıyorsun, Denizli'ye gol atıyorsun ama büyük maçlarda yoksun. Beşiktaş 2 senedir Fenerbahçe maçlarında lige havlu atıyor. Delgado çok iyi oyuncuysa, bu maçları kazandırması lazım" yanıtını verdi.
"TÜRKİYE'DEKİ YABANCILARIN YARISI FUTBOLA YABANCI"
Türkiye'deki yabancı futbolcu tartışmasına da farklı bir yorum getiren Sergen, "6 yabancı sayısı yüksek gibi görünüyor ama Türkiye'ye gelen 6 yabancının 3'ü zaten 'futbola yabancı' oluyor. Zaten 6 yabancının 6'sının da iyi olduğu bir takım yok. Örneğin Galatasaray takımı yabancısız oynuyor. Bir tek Fenerbahçe'nin yabancı oyuncuları iyi görünüyor. Diğerlerinin yabancıları çok iyi değil" diye konuştu.
"KARİYERİMDE ÇALIŞTIĞIM EN İYİ HOCA LUCESCU"
Sergen Yalçın, kariyeri boyunca çalıştığı en iyi teknik direktörün kim olduğu sorusuna ise net yanıt verdi: "Kesinlikle Lucescu. Muhteşem biriydi, süperdi. Lucescu için söylenebilecek hiç birşey yok. İnanın benim futbol hayatımda çalıştığım en iyi antrenördü. Komplekssiz bir insandı. Hiç kimseyle sorunu yoktu, sadece işini yapıyordu. Oyuncularını çok seviyordu ve oyuncularına yardım etmek için her şeyi yapıyordu. Bazı oyuncular Lucescu'ya karşı antrenmanlarda kötü tavırlar da sergiliyordu. Şaşırıyorduk "bir hoca bu tavırlara nasıl tahammül eder" diye. İnanılmaz bir insandı. Lucescu'nun gidişi Türk futbolu için büyük bir kayıptır. Rakibi öyle bir analiz ediyordu ki, rakibi futbolculara öyle bir anlatıyordu ki, özellikle Avrupa maçlarında bunu çok yaşadık, sahaya çıktığımız zaman rakibin nasıl oynayacağını biliyorduk. Rakibi çok iyi analiz ediyordu. Sürekli maç seyrederdik. Hatta takımda olay çıkyordu, "devamlı maç seyredilir mi?" diye. Ama bunun sayesinde rakibin neler yapabileceğini öğreniyorduk. Tüm oyuncuları tanıyorduk. Bana göre muhteşem bir antrenördü."
"20 YAŞINDA OLSAM TÜRKİYE'DE 3 GÜN DAHA KALMAZDIM"
Futbolseverlerin en çok merak ettiği "Neden Avrupa'ya gitmedi" sorusuna da açıklık getiren Sergen Yalçın, "Zamanında Bayern Münih, Newcastle United gibi takımlardan teklif aldım. Ancak o dönem bonservis olayları biraz farklıydı. Kulübüm çok ağır bonservis bedelleri istedi. Ama şu an 20 yaşında olsaydım, Türkiye'de 3 gün daha top oynamazdım" diye konuştu.
"HAYATIMDA CRISTIANO RONALDO GİBİ FUTBOLCU GÖRMEDİM!"
Avrupa'da en beğendiği oyuncunun Manchester United forması giyen Portekizli Cristiano Ronaldo olduğunu belirten Sergen, "Ronaldo gibi futbolcu görmedim açıkcası. Çok değişik, enteresan bir oyuncu. Böyle bir fizik yapısı, bu kadar kuvvetli, kıvrak, süratli, çalım atan, havadan yerden vurabilen bir futbolcu görmedim. Hani derler ya "10 üzerinden kaç verirsin?" diye, Ronaldo 10 üzerinden 10'luk bir futbolcu" ifadelerini kullandı.
15.5.08
Dont show tv
Tek kelimeyle dont show tv bunlar arkadaş. Şımarık zengin çocuğu gibi. Show tv UEFA kupası finalini canlı vermek yerine "var mısın yok musun" maymun sirkinden sonra banttan vermeyi tercih etti . Yarı finaller de gece 03.00 da banttan verilmişti . Ne güzel yayınlıyordu Skytürk. Ne aldın yayınlamayacağın maçları be arkadaş ???
NOt: bu arada "Fatih tekkeli Zenith" kupayı 2-0 aldı .